Bilgi eksikliği aşı karşıtlığını doğuruyor
Aşı karşıtları Covid-19’u “plandemi” olarak adlandırıyor, kurgu olduğunu savunuyor.
Seçil Karaoğlu
Covid-19 virüsüne karşı bir yandan hızla aşı çalışmaları yürütülürken bir yandan da dijital ve sosyal medyada aşı karşıtı söylemler ve yanlış bilgilerin yayıldığı görülmüştü. Çocuklarının ve kendilerinin zorunlu aşı uygulamasına tabi olacaklarını düşünen bireyler Twitter üzerinden çeşitli etiketlerle duruma karşı çıkarken aşı konusunda kararsız bireylerin de bu söylemlerden etkilendiği ifade edilmişti. Türkiye’de 18 yaş altı çocuğu olan ebeveynlerin Covid-19 aşı karşıtlığının nedenlerini anlamak amacıyla yapılan araştırmada aşı ile ilgili bilimsel bilgi arayışı içinde olan ebeveynlerin aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığı içinde olduğu saptandı. Ayrıca aşı karşıtı ebeveynlerin Covid-19’u küresel bir kurgu olarak tanımladığı belirlendi.
7 Ana Tema Belirlendi
Covid-19 aşısının çocuklara uygulanma ihtimali üzerine Twitter platformunda çeşitli etiketler (# hashtag) etrafında öbekleşen aşı karşıtı ebeveynlerin paylaşımları bulunuyor. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Gülden Özkan tarafından gerçekleştirilen “Twitter Kullanan Ebeveynlerde Covid-19 Aşı Karşıtlığı: Tematik Bir Analiz” isimli çalışmada #EvladınıAsıdanKoru, #CocukBenimKararBenim, #CocuklarimizaAsiyaHayir, #CocugunaSahipCık, #CocugumaDokunma etiketleri altında yer alan toplam 10,732 tweet incelendi. Seçilen 1292 tweet 2144 kez kodlandı ve yedi ana tema ile alt temalar belirlendi. Tematik analiz sonucunda, temalar ve kodlar arasındaki ilişkiler değerlendirildi.
Etiketlere Göre Tweet Sayılarının Dağılımı | ||
Etiketler (#) | Tweet Sayıları | Yüzde |
#evladınıaşıdankoru | 9.000 | 83,8 |
#cocukbenimkararbenim | 1.085 | 10,1 |
#cocuklarimizaasiyahayir | 449 | 4,1 |
#cocugumadokunma | 131 | 1,2 |
#cocugunasahipcik | 67 | 0,6 |
Toplam | 10.732 | 100 |
Aşı Olmayanlar Kurgu Diyor
Araştırmadan elde edilen bulgulara göre aşılara karşı çıkılmasının temel gerekçeleri “hastalık merkezli gerekçeler”, “aşı merkezli gerekçeler”, “din merkezli gerekçeler”, “güven merkezli gerekçeler”, “milliyetçilik merkezli gerekçeler”, “çocuk merkezli gerekçeler” ve “hak merkezli gerekçeler” olarak tespit edildi.
Araştırmada kendilerinin de aşı olmadığını belirten ebeveynlerin salgını bir “oyun” ya da “kurgu” olarak gördükleri ve sıklıkla “plandemi”, “film kurulu”, “küresel bir kurgu” gibi kelimeleri tercih ettikleri belirlendi. Hastalığın bir oyun ya da kurgu olduğunu iddia eden ebeveynler, PCR (Polymerase Chain Reaction- Polimeraz Zincir Reaksiyonu) testlerinin yanıltıcı olduğunu ve aşının bir tuzak olduğunu ifade etti. Hastalığın var olduğunu kabul eden ebeveynler ise virüsün çocukları etkilemediğini savundu.
Ayrıca Reflektif Sosyal Bilimler Dergisi’nde yayınlanan araştırmada aşının etkisiz olduğunu, bilimsel verilerin yetersiz olduğunu, nüfusu azaltmak için üretildiğini ve hak ihlali olduğunu savunanların da olduğu görüldü. Hak ihlali ile ilgili bulgular Covid-19 aşısı ile ilgili zorunluluk algısının aşı reddini artırma potansiyeli taşıdığını gösterdi. Araştırmada aşının çalışma ve eğitim gibi diğer toplumsal alanlarda kısıtlama ile ilişkilendirilerek sunulmasının özgürlük tartışmalarına sebep olduğu bu nedenle gönüllü kabulün hedeflenmesi gerektiği vurgulandı.
Ebeveynlerin Aşı Karşıtı Tweetlerinin Tema, Kategori ve Alt Temalara Ayrımı | |
Temalar | Kategori ve Alt temalar |
Hastalık Merkezli Gerekçeler | Hastalık yok, bu bir oyun |
Hastalık var, çocukları etkilemiyor | |
Aşı Merkezli Gerekçeler | Kategori 1 Aşının Güvenirliğine İlişkin İddialar |
Yan/uzun vadeli etkileri belirsiz | |
Aşı etkisiz | |
Bilimsel veri yetersiz | |
Kategori 2 Aşının Amacına İlişkin İddialar | |
Genetik dönüşüm | |
Nüfusu azaltmak/ ele geçirmek | |
Ticari kazanç | |
Din Merkezli Gerekçeler | |
Güven Merkezli Gerekçeler | |
Milliyetçilik Merkezli Gerekçeler | |
Çocuk Merkezli Gerekçeler | Allah’ın Emaneti Çocuklar |
Kurban Seçilen Çocuklar | |
Geleceği Kararan Çocuklar | |
Her Şeyi Göze Alan Ebeveyn | |
Hak Merkezli Gerekçeler | Özgürlük İhlali |
Eğitim Hakkı İhlali | |
Anayasal Hak İhlali |
Paylaşımlara Retweet Yok
Paylaşılan tweetlerin yüzde 56,3’ünün tekrar paylaşılmadığı (retweet), yüzde 43,7’sinin en az bir kez paylaşıldığı ve yüzde 3,6’sının beşten fazla kez paylaşıldığı saptandı. Tweetlerin yüzde 35,1’inin beğeni almadığı ve yüzde 64,9’unun en az bir beğeni aldığı görüldü.
Şiddet İçeren Tweetler Atılıyor
Araştırma bulguları bilgi eksikliğinin ebeveynler arasında, aşıya destek veren kişi veya kurumların (ilaç endüstrisi, DSÖ, hükümetler, sağlık otoriteleri vb.) ticari çıkarlar peşinde olduğu şüphesini uyandırdığını işaret etti. Küresel çete, küresel endüstri, ilaç endüstrisi ve Bill Gates gibi terimlerin sıkça vurgulandığı paylaşımlarda bilim kurulu da Bill’in kurulu olarak anılarak ticari çıkarlarla ilişkilendirildiği görüldü. Ayrıca hükümet yetkililerinin salgın ve aşı yönetiminde doğru ve hızlı kararlar almadığı, yanıltıcı bilgilerin paylaşıldığı ve bazı bilgilerin gizlendiği düşünceleri sıkça kullanıldı.
Araştırmada bilimsel bilgiden şüphe duyan ebeveynlerin öfke, kızgınlık ve tehdit yüklü paylaşımlar ile şiddet içerikli tweetler attıkları görüldü. Araştırmada ayrıca gerekli ve yeterli tedbirler alınmadığı takdirde bu durumun gelecekte yeni komplo teorilerinin oluşmasına zemin hazırlayabileceği vurgulandı.
Aşının Kabulü İçin Güven ŞartTematik analiz sonucunda aşı konusunda en sık dile getirilenin bilimsel bilgi ihtiyacı olduğu görüldü. Ebeveynlerin çocuklarına aşı yaptırmak konusunda kararsız olmalarının arkasında bilgi eksikliği ve bilimsel olmayan inançların yattığı gözlendi. Araştırmada aşının kabulü için güvenin önemini vurgulandı. Özellikle hükümet yetkilileri ve sağlık otoritelerine duyulan güvenin zedelendiğini gösteren araştırma bulguları, küresel sağlığı tehdit eden durumlarda ilgili kurumların ve yetkililerin halkla iletişimde güven ortamı oluşturmak için çaba göstermeleri gerektiğini ortaya koydu. Araştırma iletişim stratejilerinin etkin kullanılmasının, halkın anlayacağı biçimde ve şeffaf olarak tüm bilimsel bilgilerin paylaşılmasın aşı karşıtlığı yaşayan kişilerin kararlarının olumlu yönde değiştirebileceği vurgulandı. (Bilimin Kamusal İletişimi (bil-ki) TÜBİTAK 1001, proje no: 123K063)