29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kabul Töreni, Vali Seddar Yavuz ve Eşi Selda Yavuz’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Kongre Merkezi Fuaye Alanında gerçekleştirilen kabul törenine; Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz’un yanı sıra, Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Alper Yeniel, Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Deniz Eğitim-Öğretim ve Garnizon Komutanı Tümamiral Ayhan Gedik, Büyükşehir Belediyesi Başkan V. Yaşar Çakmak, Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muhammed Hasan Aslan, Baro Başkanı Av. Bahar Gültekin Candemir, Vali Yardımcıları ve eşleri, İlçe Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Yavuz Selim Kapancı, ilçe belediye başkanları, daire müdürleri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Polis ve Askeri erkan, gaziler, şehit ve gazi aileleri, huzurevi sakinleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Vali Seddar yavuz ve eşi Selda Yavuz misafirlerini karşılayarak, konuklarının Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ettiler.
Konuklarının masalarını tek tek gezen Yavuz Çifti, tüm davetlilerle yakından ilgilenerek örnek bir ev sahipliği gösterdiler.
Cumhuriyetimizin 98. Yılı için hazırlanan slayt gösterisinin sunumunun ardından Vali Seddar Yavuz yaptığı konuşmalarında; “Cumhuriyetimizin 98. Yıl Dönümü dolayısıyla Valiliğimizce düzenlenen kabul törenimize teşrifleriniz nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Biz Türk Milletiyiz
2200 yıllık bir devlet geleneğimizin olduğunu vurgulayan Vali Yavuz; Hepinizin bildiği gibi 19 Mayıs 1919’da başlayan milli mücadelemiz büyük bir yokluk, mücadele ve fedakârlık sonucunda zaferle sonuçlanmış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde milletimiz kenetlenmiş, cihat ruhu ve iman kuvvetiyle bu topraklar işgalden kurtarılmış, çağdaş bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğmuştur. İlk günkü gibi mutluyuz ve gururluyuz. Biz 2200 yıllık devlet geleneğine sahip büyük bir milletiz. Biz Türk Milletiyiz. İslam ile şereflendikten sonra 1071’de başlayan Anadolu’da ki kıyam ve dirilişimiz bize bir Selçuklu, bir Osmanlı bir de Türkiye Cumhuriyeti Devleti bahşetmiş, daha da ötesi İslam’ı yaymak, dünyada Hakk’ı ve hukuku haykırmak gibi bir misyon yüklenmiştir. Bu aynı zamanda bir lütuftur. Bir görev tevdii ve bir seçilmişliktir. Ecdadımızda bu görev tevdiine ve seçilmişliğine layık olmak için canlarından vaz geçmiş, sömürmemiş, öldürmemiş, katletmemiştir. Ekmeğini paylaşmış, gözyaşı silmiş, bugün olduğu gibi her şartta Hakk’ı ve hukuku haykırmıştır. 100 yıl önceki hedeflerine ulaşamayan küresel güçler, Türkiye’nin kutlu yürüyüşüne terör örgütleri ile engel olmaya, kardeşi kardeşe kırdırmaya ve iç karışıklıklar meydana getirerek geçmişte olduğu gibi bu diriliş ve kıyamımıza engel olmaya çalışıyorlar. Ama öyle bir ruhla millet olmuşuz ki; bu ruh sadece İstanbul ruhu değil, Erzurum ruhu değil, Bosna’yı da Kafkasları da ve her bir etnik gurubu da içimize alan, bize benzeten ve bizden yapan ama onların bütün etnik kökenine, inancına saygı duyan böylesine bir organizasyon dünyanın hiçbir yerinde yoktur. O yüzden bizim için etnik olarak şu yada bu kökenden gelmiş olmasının hiçbir önemi yoktur. Bizim gayemiz bir, amacımız bir, hedefimiz birdir. Hedefimiz Hakk’ı hukuku haykırmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle 98 yıl geçirdik. Büyük Atatürk’ün muasır medeniyet seviyesine ulaşma hatta onu geçme hedefine doğru emin adımlarla ilerliyoruz. İnanıyorum ki bu yüzyıl bizim yüzyılımız olacak. Kuşatsalar da, bize her türlü engeli çıkarsalar da biz başaracağız. Çünkü biz haklıyız. Bizim kültürümüzde güçlü olanlar değil, haklı olanlar kazanır, biz haklıyız ve biz kazanacağız. Buna yürekten inanıyoruz. Bugün artık Türkiye her alanda dünya ile yarışacak ve rekabet edecek alt yapıya sahiptir. Özellikle milli teknoloji hamlesiyle beraber Türkiye’de bilim ve teknoloji hiç olmadığı kadar gündemde, yüzbinler artık Teknofestlere akıyor. Yüzbinler artık akıllı teknoloji ile uğraşıyor. Dün gençlerimizin yapmış olduğu yapay zeka ürünlerini izledikçe bir kez daha geleceğimize olan umudumu pekiştirdim. Benim gibi bilim sergisini gören herkes aynı heyecanı fazlasıyla yaşıyor. Dolayısıyla biz kendimize güveniyoruz. Biz yarınlara şekil verecek gücü kendimizde buluyoruz. Bu salondaki herkes de buna inanıyor, daha ötesi 84 milyon buna inanıyor. Dünya inanıyor. Biz büyüklüğümüzü belki fark edemiyoruz. Gücümüzü belki hissedemiyoruz. Ama bizi tanıyanlar bizim gücümüzü çok iyi biliyor. Bir kez daha Kurtuluş Savaşı’nın eşsiz komutanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi ve bugüne kadar bu ülke için ter dökmüş, fedakarlık yapmış bütün devlet büyüklerimizi kısacası milletimizin her bir ferdini minnet ve şükranla yad ediyorum. İyi ki varsınız. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” diyen Sayın Valimiz tüm konuklarının Cumhuriyet Bayramını tebrik etti.
Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz, protokol üyeleri ve gazilerimiz ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı pastasını kestikten sonra “Türkiyem” şarkısını bütün salonla birlikte coşkuyla söylediler.