Gazze, yıllardır insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini yaşıyor. Bombalarla harabeye çevrilen şehir, insanlık onurunun sorgulandığı bir savaş sahnesine dönüştü. Ancak bu vahşet senaryosunda, Gazze halkının sesi olmak için mücadele eden bir güç var: TÜRK DEVLETİ!Eğer Türkiye’nin sert ve tavizsiz duruşu olmasaydı, Gazze’nin kaderi çoktan çizilmişti. Siyonist güçler, Gazze’yi haritadan silmek veya halkını Sina Yarımadası’na zorla sürmek için hazırdı. Batı dünyasının suskunluğu, sözde insan hakları savunucularının ikiyüzlülüğü ile birleşince, Filistinli kardeşlerimizin yok oluşuna seyirci kalmak işten bile değildi. Ancak Türkiye, tarihinden aldığı güçle bu plana “DUR!” dedi.TÜRK DEVLETİ, tüm diplomatik kanalları sonuna kadar zorladı. Ekonomik, siyasi ve insani tüm imkanlarını seferber etti. Çünkü Gazze yalnızca bir coğrafi bölge değil, ümmetin onuru, Türk milletinin yüreğinde atan bir kardeşlik bağıdır. Türkiye, Gazze halkını yalnız bırakmayarak, mazlumun yanında durmanın ne demek olduğunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdi.Bu dik duruş, sadece Gazze’yi değil, insanlığı kurtarmanın da bir adımıdır. Eğer zalimlerin bu planı gerçekleşseydi, sıradaki hedef kim olacaktı? Türkiye’nin kararlılığı, hem Gazzeli kardeşlerimize umut oldu hem de mazlum coğrafyalara “Türk Devleti yanınızdadır!” mesajı verdi.UNUTMAYIN!Türkiye’nin güçlenmesi demek, zulmün sona ermesi, mazlumların sesi olması demektir. Bu yüzden GAZZE için, kardeşlik için, TÜRKİYE için daha çok çalışmalı, daha güçlü olmalıyız!Dünya, zalimlere karşı eğilmeyen bir Türk milletine her zaman ihtiyaç duyacak!