Ali Gökhan

Muharrem Ayı, İslam takvimine göre yılın ilk ayıdır ve Müslümanlar için önemli bir yere sahiptir. Sözlükte "haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan" anlamlarına gelir. Bu ay, dört haram aydan (Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep) biri olarak kabul edilir ve bu aylarda savaşmak haram kılınmıştır. Muharrem ayı, İslam tarihinde önemli olaylara sahne olması ve taşıdığı manevi değerler sebebiyle büyük bir öneme sahiptir: İslam takviminin başlangıcı olarak kabul edilir. Hz. Ömer döneminde, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicreti takvimin başlangıcı olarak belirlenmiş ve Muharrem ayı yılın ilk ayı ilan edilmiştir. Muharrem ayının 10. günü olan Aşure Günü, bu ayın en önemli günüdür. İslam inancında birçok peygamberin hayatında önemli olayların bu günde gerçekleştiğine inanılır (Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması, Hz. Musa'nın Firavun'dan kurtulması, Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması gibi). Ayrıca, Hz. Peygamber'in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela'da şehit edilmesi de Aşure Günü'ne denk gelir. Bu sebeple Alevi-Bektaşi geleneğinde bu gün yas ve matemle anılır. Hz. Peygamber (s.a.s.), Muharrem ayını "ALLAH (c.c) 'ın ayı" olarak nitelendirmiş ve Ramazan'dan sonra en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu belirtmiştir. Bu ayda tutulan oruçlar, geçmiş yılın günahlarına kefaret sayılır. Aşure Günü'nde hazırlanan Aşure tatlısının komşularla ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması, toplumsal dayanışma ve birlik ruhunu pekiştirir. Aşure Günü, İslam takvimine göre yılın ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günüdür. Müslümanlar için büyük bir öneme sahip olan bu gün, hem dini hem de kültürel pek çok anlam taşır. Aşure Günü'nün kökeni çok eskilere dayanır ve İslam tarihinde birçok önemli olaya sahne olduğuna inanılır: İslam inancına göre, Hz. Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması, Hz. Musa'nın Firavun'dan kurtulması, Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması, Hz. Adem'in tövbesinin kabul edilmesi gibi önemli olayların Aşure Günü'nde gerçekleştiğine inanılır. Bu nedenle bu gün, peygamberlerin hayatında bir dönüm noktası olarak kabul edilir. * Kerbela Olayı: Aşure Günü, aynı zamanda İslam tarihinde büyük bir acıya sahne olan Kerbela Olayı'nın yaşandığı gündür. Kerbela Olayı, İslam tarihinde derin izler bırakmış, Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin ve ailesi ile Emevi Halifesi Yezid'in ordusu arasında 10 Ekim 680 (Hicri 10 Muharrem 61) tarihinde Irak'ın Kerbela şehrinde gerçekleşen elim bir hadisedir. Kerbela Olayı'nın temelinde, halifeliğin saltanata dönüşme çabaları ve bunun getirdiği siyasi gerilimler yatar. Emevi Halifesi Muaviye, ölümünden önce oğlu Yezid'i halife olarak tayin etti. Bu durum, İslam dünyasında biat usulüne aykırı bulunarak büyük tepkilere neden oldu. Yezid, halifeliğini meşrulaştırmak için Hz. Hüseyin'den biat etmesini talep etti. Ancak Hz. Hüseyin, Yezid'in yönetim anlayışını ve biatın meşruiyetini kabul etmedi. Yezid'in halifeliğini kabul etmeyen Kufe halkı, Hz. Hüseyin'i kendilerine biat etmesi ve Emevilere karşı birleşmek için Kufe'ye davet etti. Hz. Hüseyin, Kufelilerin davetine şüpheyle yaklaşsa da, öncü olarak amcasının oğlu Müslim bin Akil'i gönderdi. Müslim'e ilk başta büyük destek verilse de, daha sonra Kufeliler ihanet ederek Müslim'in öldürülmesine göz yumdu. Bu durumdan habersiz olan Hz. Hüseyin, ailesi ve küçük bir grupla Kufe'ye doğru yola çıktı. Hz. Hüseyin ve beraberindekiler, Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad'ın emriyle Kerbela Çölü'nde Yezid'in ordusu tarafından kuşatıldı.
* Su Ablukası: Yezid'in komutanı Ömer bin Sa'd, Hz. Hüseyin'den biat etmesini istedi. Biat teklifini reddeden Hz. Hüseyin ve beraberindekiler, Fırat Nehri'nden su almalarına izin verilmeyerek susuz bırakıldı.
* Savaş ve Şehadet: 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680) tarihinde, Hz. Hüseyin ve 72 kişilik küçük kafilesi, Yezid'in binlerce kişilik ordusuyla Kerbela'da karşı karşıya geldi. Kahramanca direnmelerine rağmen, su ve sayı üstünlüğü karşısında şehit edildiler. Hz. Hüseyin'in oğulları Ali Ekber, Cafer ve Abdullah gibi birçok Ehlibeyt mensubu da bu olayda şehit düştü. Hz. Hüseyin'in naaşı atlara çiğnetildi ve kesik başları Yezid'e gönderildi. Aile fertleri ise esir alındı.
Kerbela Olayının Sonuçları ve Etkileri
Kerbela Olayı, İslam dünyasında derin ve kalıcı etkiler bırakmıştır:
* Şii-Sünni Ayrışması: Olay, Şiilik mezhebinin oluşumunda ve gelişiminde merkezi bir rol oynamıştır. Şiiler, Hz. Hüseyin'in şehadetini zulme karşı direnişin ve hak mücadelesinin sembolü olarak görürler ve her yıl Muharrem ayında matem törenleri düzenlerler. Sünniler de Hz. Hüseyin'in şehadetini büyük bir acı ve hüzünle anar, ancak Şiilerdeki gibi matem merasimleri yapmazlar.
* Edebi ve Sanatsal Etkiler: Kerbela Olayı, İslam coğrafyasında birçok edebi, sanatsal ve müzikal esere konu olmuştur. Mersiye gibi yeni edebi türlerin doğmasına neden olmuştur.
* Siyasi ve Toplumsal Etkiler: Olay, Emevi yönetimine karşı duyulan tepkileri artırmış ve ilerleyen dönemlerde Emevi Devleti'nin yıkılışında etkili olan isyanların fitilini ateşlemiştir. Kerbela, zulme karşı direnmenin ve adalet arayışının bir simgesi haline gelmiştir.
Kerbela Olayı, İslam tarihinin en trajik ve sembolik olaylarından biri olup, Müslümanların hafızasında derin bir yer edinmiştir.

 

Kaynak

Ahmet Turgut

Aşkın Şehidi, Aşkın Elçisi, Aşkın Secdesi


MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ

Kerbela Olayı

4.07.2025 14:23:00