Güneyden Arınan Topraklar ve Yeni Hedeflere Yürüyen Türkiye Tarih boyunca Türk milleti, daima adaletin, huzurun ve barışın teminatı olmuştur. Her coğrafyada, her çağda mazlumun yanında duran, zalime karşı dimdik duran bir milletin evlatları olarak bugün de aynı kararlılığı sergiliyoruz. Bugün, güney sınırlarımızda yaşananlar, Türk milletinin cesaretini ve sabrını bir kez daha tüm dünyaya gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti, güney sınırlarımızda yuvalanmaya çalışan terör örgütlerine karşı büyük bir irade ortaya koydu. YPG’nin içerisinde Kandil'den gelen PKK unsurları, yıllardır bölge halkını korkuyla yönetmeye çalıştı. Ancak şunu çok iyi biliyoruz: O bölgede yaşayan Arap, Türkmen ve Sünni kardeşlerimiz, Türk ordusunun getireceği huzuru bekliyor. YPG’nin %60’ını oluşturan Arap gençleri, onların tehditlerinden ve baskılarından kurtulmak için gözünü Türkiye’ye çevirmiş durumda. Bölgenin asıl sahipleri olan bu insanlar, yeniden hürriyetlerine kavuşacak. Türkiye, hem Haseke hem Deyrizor’da başlatacağı askeri harekâtlarla, Suriye’yi YPG/PYD’den tamamen temizleyecek. Ancak bu bir tek Türkiye’nin meselesi değil. Bu, aynı zamanda Arapların, Türkmenlerin ve bölgedeki tüm mazlum halkların meselesidir. O yüzden bu mücadelede, onların da destek vereceğine inancımız tamdır. Terör örgütünün lider kadroları artık kaçacak delik arıyor. YPG’nin başındaki isim, Suriye’yi terk edip Süleymaniye’ye sığındı. Esad’ın düştüğü durumdan ders çıkarıyor, direnmeye çalışıyor. Fransa ve ABD’den medet umuyor ama artık çok geç. Türkiye’nin kararlılığı ve operasyonel gücü karşısında bu planlar bir bir çökecek. Suriye’deki bu operasyonlar tamamlandığında, güneyimiz terörden tamamen arınmış olacak. Ancak Türkiye’nin mücadelesi burada bitmeyecek. Irak’ta yuvalanan PKK unsurlarını temizlemek de önümüzdeki büyük hedeflerden biri. Bu operasyonlar, sadece dışarıdaki tehditleri değil, içerideki terör yapılarını da hedef alacak. Türk devleti, terörle bağlantılı olan herkese bir fırsat sunuyor: Ya düzelirsiniz, ya da temizlenirsiniz! Çünkü bu milletin sabrı ve adaleti, ihanet edenlere daha fazla tahammül göstermeyecek kadar dolmuştur. Doğu cephesini Azerbaycan ile birlikte nasıl temizlediysek, şimdi güneyi de tamamen güvenli hale getireceğiz. Ardından Türk milletinin haklarını Akdeniz’de ve Ege’de savunma vakti gelecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden başlayan bu mücadele, Ege Denizi’nde de Türk milletinin hakkını ve hukukunu koruyarak devam edecek. Türk devleti bugün sadece sınırlarını değil, gönül coğrafyasını da koruma iradesini ortaya koyuyor. Türk ordusunun gücü, milletimizin duaları ve devletimizin stratejileriyle birleştiğinde hiçbir engel önümüzde duramaz. Ülkenizin Güney cephesi ve Doğu cephesi güvenle temizleniyor. Eş zamanlı iç cephede temizlenecek. Şimdi sıra, Akdeniz’deki ve Ege’deki haklarımızı yeniden kazanmaya geldi. Bu mücadele, sadece bugünün değil, geleceğin Türkiye’sini inşa etme mücadelesidir. Sınırlarını terörden arındırmış, içeride birliğini sağlamış ve uluslararası arenada söz sahibi olan bir Türkiye’yi hep birlikte inşa ediyoruz. Türk Devleti Her Şeyin Üstündedir. Bu millet, tarih boyunca hiçbir tehdide boyun eğmedi, bundan sonra da eğmeyecek. Bizim medeniyetimiz, sadece güçle değil, adaletle ve ahlakla yükselen bir medeniyettir. Türk devleti dimdik ayakta ve bu devletin arkasında duran 85 milyon insan, her kararıyla tarihe yön vermeye hazır. Güneyimizden Akdeniz’e uzanan bu büyük yürüyüş, Türk milletinin şanlı tarihindeki yeni bir altın sayfa olacak. Bu topraklarda barış da bizimdir, zafer de bizimdir. Çünkü biz Türk milletiyiz.
DEVLET SAVAŞA HAZIRLANIYOR.
SİZLER DEDİKODU PEŞİNDESİNİZ…