Dik İş Elbiseleri

İNCE(li)YORUM

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Zamane devrimiz çok karmaşık.Her şey değişirken; ileri mi geri mi gidiyoruz? Birey,toplum,dünya olarak şaşkınız… Savaşlar ile özellikle Asya ve Ortadoğu coğrafyasında  yeniden bölünmeler/bölüşmeler yaşanmakta…     “Böl/parçala/yönet ” emperyalizmin rotası ve mayası. İşin ilginç yanı dünün açık işgalcileri ;bugün yerli isbirlikçileri ile bu senaryoyu uygulayıp sonuçlandırıyor. Yeniden imar, yeniden inşa ama bizim dediğimiz hali mantığında…İnsanlık her alanda hak etmediği bir felakette yaşamakta. Eğitimde,ekonomide,çevrede,doğada, beslenmede,iş ve günlük yaşamda insanlığa yakışır bir dünya mümkün değil midir? Ya da bunun için ne gereklidir? Dünyada bazı uluslar ve devletler yüksek refah düzeyinde barış içinde yaşarken neden bir çok ulus ve devlet tersi yaşam içindedir? Gelişmişlik düzeyi ne ile mümkündür? En kısa ve öz yanıt :Barışçıl ve bilimsel eğitimle mümkündür. Bilimsel düşünce ve bakış açısı sadece okullarda değil ailede ,çevrede,toplu yaşamda,hayatın her alanında oluşmalı ve olmalıdır. Bilimden uzaklaşmak, toplumları geriletir. Bilim ise merakla başlar,sorgulama kültürü ile gelişir. Ortak hedefte buluşma dayanışmayı artırır. Dayanışma, sosyal ve siyasal ilişkilere de yansır/etkiler… Tabii burada “ortak hedefin ne olduğu ve kimin işine yaradığı” önemlidir. Bu ortaklaşma; çatışma ve savaş içinde olabilir ,insanlığın aydınlık geleceği içinde olabilir… 2.Dünya Savaşı sonrası ders çıkaran ülkeler ortak hedeflerine “Barış’ı koyarak AB /NATO vb.yapılar kurdular. Mustafa Kemal :” YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ” diyerek insanlığa ve dünyaya çok daha öncesinde örnek rotayı gösteriyordu.  Toplumlar,uluslarda sorgulama kültürü ve bilimsel düşünce yoksa veya yeterince gelişmemiş ise farklı sosyal/siyasal/etnik/dini vb. kimliklere bağlı aidiyete dayalı çatışmalar mümkün. Aidiyet ile itaat kültürü çoğunluğun baskısına dönünce gerçeklerden sapma, uzaklaşmak da mümkün. İnsanların grup normlarına uyumlu davranması “biat kültürüdür.”Biat kültürü; insanın kendi fikrini beyandan ziyade, gruba sadık kalma durumudur.Az gelişmiş toplumda bu hal daha  çabuk organize olma halidir. Doğumdan,ölüme hayatımız boyunca farklı gruplar içinde yaşıyoruz.İnsanı anlamak için sadece tek başına neyi nasıl yaptığına değil aynı zamanda grup içinde nasıl karar verdiğine de bakmalıyız.Hangi koşulda olursa olsun insanin tek başına kalsa da  gerçekleri ve doğruyu savunması çok önemli ve değerlidir…Bireyin kişilik gelişimi ve bilimsel düşünce sistematiği burada devreye girer/girmelidir. Yaşanabilir bir dünya için insanlar, toplumlar,ülkeler arası ilişkilerde UYGUN DAVRANMAK DEĞİL UYUMLU DAVRANMAK ÖNEMLİDİR…Böyle olunca otoriteye itaatkarlık değil itiraz hakkını kullanır insan.Savaşlarda ve Nazi Kamplarında insanların otoriteye bağlı emir-komuta zinciri içinde başkalarına işkence yapar hale nasıl geldiğini bilmek, anlamak gerek… Nazi dönemi ve Savaşlarda  İşkenceciler sadece “emirleri yerine getirdim”  demekle sorumluluğu üstünden atabilir mi? İnsanı doğasının zayıf noktası otoriteye itaattir. İnsanların çoğunluğunun emir verildiğinde vicdanını susturacağı kanıtlıdır… Vicdanın sesi en büyük adalettir.Dünyanın her yerinde İNSAN ONURUNA YARAŞIR bir YAŞAM dileği ile…             Esinlenme/Kaynak: İNSAN /Selçuk Şirin  Murat KAYA Eğitimci-Yazar

İNCE(li)YORUM

Giriş Yap

Bölge Haber - Yeni Nesil Objektif Haber Platformu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!