Ek Zam Ve Refah Payından Başka Çare Yok

Ömer Çeker Şube Başkanı
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Zekice Değişim

TUİK Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıklaması nedeniyle Türk Sağlık Sen Kocaeli
Şube Başkanı Ömer Çeker, “Çalışanlara ek zam ve refah payı verilmeden bu sürecin
atlatılamayacağını” ifade eden Çeker, yazılı açıklama yaptı
YILLIK ENFLASYON %71,30
Şube Başkanı Çeker yapmış olduğu açıklamada.” TÜİK‘in haziran ayına ilişkin enflasyon
verileri açıklandı. Buna göre enflasyon, haziran ayında beklentilerin altında bir artış gösterdi
ve geride bıraktığımız ayda mal ve hizmet fiyatları ortalama %1,64 oranında artarken yıllık
enflasyon da %71,30 olarak belirlendi. Yılın ilk yarısında enflasyon toplamda %24,73
oranında yükseldi. Ocak ayında memur maaşlarına yapılan %15’lik artış, altı aylık sürede
9,73 puan erimiş oldu.
DÖNEM SONUNDA KARŞILANMASI
Yalnızca 2024 yılında memur maaşlarındaki erime 10 puana yaklaşırken alım gücündeki
düşüş, mutfak masrafları ve zorunlu harcamalar hesaba katıldığında çok daha fazla oldu.
Yapılan hesaplamalara göre bu ay itibarı ile memur ve emekli maaşlarına %9,31 oranında
enflasyon farkı ödenecek. Ödenecek olan enflasyon farkı bir artış olmaktan ziyade dönem
içinde meydana gelen erimenin dönem sonunda karşılanması nedeniyle kamu çalışanlarının
zararlarını dahi karşılamaktan uzak kalan bir araç olmuştur.
DAR VE SABİT GELİRLİLERİ ZORA SOKACAK
Ülkemizin ekonomik olarak içinde bulunduğu durumdan çıkması, kamunun finans ihtiyacının
karşılanması için pek çok tedbir alınmaktadır. Geçtiğimiz aylarda da bu amaçla tasarruf
tedbirleri adı altında birtakım tedbirler öngörülmüştü. Bu önlemlerin büyük bir kısmı, servis
hizmetlerinin kaldırılması, koruyucu giyim yardımı, fazla mesai ödemeleri, lojman kiraları
gibi kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını doğrudan ilgilendiren konuları
içermekteydi. Şimdi ise yeni vergi düzenlemeleri, elektrik fiyatlarına %38 oranında zam
yapılması gibi yine dar ve sabit gelirlileri zora sokacak tedbirler alınmaktadır.
SÜREKLİ ARTAN VERGİ YÜKÜ
Bir tarafta bırakın alım gücünün artmasını, gerçekleşen enflasyona sonradan eşitlenen maaşlar
diğer tarafta ise sürekli artan vergi yükü ve azalan gelirlerle memur ve emeklilerimizin bu
şartlarda hayatlarını idame ettirmesi beklenmektedir. Hal böyle olunca giderek artan yaşam
maliyetleri ve artan vergiler sonucunda memur ve emeklilerimizin eriyen maaşları ile ay
sonunu getirmeleri imkânsız hale gelmektedir. Ücret ve vergi politikaları, gelir dağılımının
sağlanacağı maaşlardaki erimenin durdurulacağı tek mekanizmadır. Kamu hizmetlerinin
açıklanan enflasyonun üzerinde artırılması enflasyonu yükseltici bir etki yapacağı gibi dar ve
sabit gelirli kesim için de ağır bir darbe olmaktadır.
YUKARIDAN AŞAĞIYA DOĞRU
Ülkemizde vergi politikası, kayıt altındakinden alabildiğine vergi tahsili üzerine kurgulanmış,
dar ve sabit gelirlilerin ödediği vergi üst gelir gruplarının çok daha üzerine çıkmıştır.
Dolayısıyla halihazırda vergi ödeyenden daha fazla alarak açığı kapatmak yerine hiç vergi
ödemeyen ya da ödemesi gerekenden daha az ödeyen kesime yönelmek doğru bir yaklaşım
olacaktır. Bu politika nedeniyle Türkiye, Avrupa’nın en yüksek dolaylı vergi oranına sahip
ülkesi olmuştur. Bu nedenle vergi politikaları vergiyi tabana değil artık tavana yaymak
şeklinde belirlenmeli ve herkesin gelirine göre vergi ödemesini sağlayacak, servet transferini

alttan yukarı doğru değil yukarıdan aşağıya doğru gerçekleştirecek vergi sistemine ihtiyaç
vardır.
ZENGİN DAHA ZENGİN FAKİR DAHA FAKİR
Aksi halde ekonomideki bütün olumsuz gelişmeler dar ve sabit gelirlilerin yapacağı
fedakarlığa bağlı olarak aşılmakta, her dönemde zengin daha zengin fakir daha fakir hale
gelmektedir. Bu nedenle artık memur ve emeklilerimizin üzerindeki ekonomik yükü
hafifletmenin vakti gelmiştir. Memur ve emeklilerin üzerindeki bu yükü hafifletmenin yolu
önce maaşları açlık ve yoksulluk sınırından kurtarmak sonra maaşlara enflasyonun üzerinde
bir artış yapmaktan geçmektedir. Alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu ise refah payı
ödemesidir.
EK ZAM YAPILMASI
Bu nedenle artık maaşlara ek zam yapılması da bu ekonomik şartlar altında zorunlu hale
gelmiştir. Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi maaşlara ek zam verilmesi, refah payı
eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi
dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte
hayatı bir önem taşımaktadır. Kamu İşverenin gelirleri sürekli artarken çalışanların maaşları
yüksek enflasyon karşısında eriyor.
%10 ZAMLA BU DÖNEMİN ATLATILAMAYACAĞI
2024 yılının yarısını tamamladığımız bu dönemde memur ve emeklilere verilecek %10 zamla
bu dönemin atlatılamayacağı görülmelidir. Çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım
gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç vardır.
Enflasyonun hızının kesilmesi, hayat pahalılığının belinin kırılması uzun bir süre alacak gibi
görünmektedir. Çalışanlara ek zam ve refah payı verilmeden bu sürecin atlatılamayacağının
da yetkililerce kabul edilmesi ve bir an önce çalışandan taraf uygulamalara dönülmesi
gerekmektedir.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.

BASIN BÜROSU:
TÜRK SAĞLIK SEN KOCAELİ ŞUBE

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ek Zam Ve Refah Payından Başka Çare Yok

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Bölge Haber - Yeni Nesil Objektif Haber Platformu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!